“İnsan kişiliğinin büyüklüğü doğum saatinde başlar.” Maria Montessori
Montessori, 20. Yüzyılın en önemli erken dönem eğitimcilerinden biri ve dünyanın dört bir yanındaki küçük çocukların eğitimi üzerinde derin etkilere sahip sınıf uygulamaları ve fikirlerinin yaratıcısıdır.
Roma Üniversitesi Tıp Fakültesini bitiren ilk kadın olan Montessori, bugün özel ihtiyaçları olan çocuklar olarak bilinen çocukların eğitimiyle, doktor olarak ilgilenmeye başladı.

Roma’da, çalışan ebeveynlerin dezavantajlı çocukları için okullar kurmaya başladığında, çocukların eğitimine bir bilim insanı olarak yaklaştı. Anasınıfı çocuklarını gözlemleme ve potansiyellerini tam olarak başarmaları konusunda onlara yardımcı olacak yollar bulmaya çalıştı. Montessori anaokulunu laboratuvarı olarak kullandı.
Dr. Montessori’nin her çocukta büyük bir başarı ile kullanılabilecek oldukça etkili bir eğitim yöntemi geliştirdiği kısa sürede ortaya çıktı. 1952’de 82 yaşında Hollanda’daki ölümüne kadar dünyayı gezdi, anaokulları kurdu, keşiflerini anlattı ve birçok makale yazdı.

Çocuk merkezli eğitimin gerçek bir öncüsü oldu. Onun yenilikçi sınıf uygulamaları ve fikirlerinin tüm dünyada küçük çocukların eğitimi üzerinde büyük bir etkisi oldu.
Montessori, çocukların en iyi, yaparak öğrendiğini ve bu mutlu, kendi kendini motive eden öğrencilerin kendilerinden emin, başarılı insanlar olarak pozitif imajlar oluşturduğunu gördü. Bağımsızlığı teşvik etmek için özel olarak tasarlanmış kaynakları ve erken yaşta öğrenmeyi sağlamak için sevgiyi kullandı.
Montessori yaklaşımı, bütüncül bir yaklaşımdır ve çocuğu bütün olarak geliştirmeyi amaçlar. Yaklaşımın temelinde, bir çocuğun doğumundan 6 yaşına kadar geçen ilk yıllarının, öğrenme kapasitelerinin en fazla olduğu dönem olduğu inancı yatar.

Montessori ve Felsefe
Montessori’nin gördüğü bazı şeylerin bir çocuğun doğal gelişiminde çok önemli olduğu anlaşıldı.
Doğal İç Rehber
Montessori, anaokulu çocuklarının içinde dünyayı değiştirmenin anahtarı olabilecek özel, harika bir şey olduğunu gördü. Çocukların doğuştan gelen iyiliklerini, eğer serbestçe gelişmesine izin verilirse her şeyle bağlantılı hissettiklerini ve doğal olarak birbirlerine ve çevrelerindeki dünyaya önem verdiklerini fark etti.
Çocuklarla çalıştıkça, çocukların keskin iç rehberleri olduğuna ve yetişkinlerin yaptıklarının, onların olabildiğince her şey olmalarına yardımcı olması gerektiğine ikna oldu. Çocukların unutulmuş ve reddedilmiş manevi doğası olduğunu ve yetişkinlere daha anlamlı, bütünsel bir yaşam biçimine dönme yolunu gösterebileceklerini hissetti.

Düzen ve Plan
Düzen, küçük çocukların hayatında çok önemli bir rol oynamaktadır. Düzen, her nesnenin çevresiyle ilişkili yerinin tanınması ve her birinin nerede olması gerektiğinin bilinmesidir. Böyle bir farkındalık, bir çocuğun kendi çevresi içinde güvende hissetmesi ve mevcut deneyimlerini bunun üzerine inşa edebilmesi için gereklidir.
Çevrenin düzenli olması, çocukların kendilerini güvende hissetmelerini ve bir şeylerin nasıl olması gerektiğini bilmelerini sağlar. Bu nedenle Montessori sınıflarında düzene büyük önem verilmektedir. Her şeyin yerli yerinde olmasını ve çevrenin çocukların çalışabilmesi için mümkün olduğunca erişilebilir şekilde tasarlanmasını sağlayarak çocuklara hareket edecekleri ve gelişebilecekleri maksimum özgürlük verilmiş olur.
Çocukların Belirli Hassas Dönemleri Vardır
Montessori, çocuklarda belirli hassasiyet dönemlerini fark ettiğini belirtti. Bu dönemlerde çocuklar, odaklandığı etkinliği yoğun bir şekilde öğrenebiliyor ve bu öğrenme onlara çok kolay gelebiliyordu. Düzen, hislerin hassaslaşması, dil edinimi, yürüyüş ve hareket, küçük nesneler ve sosyal yaşama dahil olma konularında hassas bir dönem geçiriyorlardı.
Açıkça, bu dönemlerde sanki çocuğun dikkatini tamamen çeken belirli bir etkinlik üzerinde, parlayan bir ışık varmış gibi oluyordu. Eğer bu doğal ilgiyi takip etmelerine izin verilirse çocuk, normalde beklenenden çok daha fazlasını başarabiliyordu. Bu nedenle, Montessori öğretmenleri bu çok yaratıcı dönemlere dikkat ediyor ve çocukların ilgilerini takip etme özgürlüğüne sahip olduğundan emin oluyor.

Çocuklar Duyuları ile Öğrenir
Montessori, çocukların dünyadaki fiziksel tecrübelerini duyularıyla inşa ettiğini ve çocukları deney yapmaya çeken ilginç materyalleri dikkatle tasarlayarak bu anlayışı geliştirmelerine yardımcı olabileceğini gördü. Bunu, her bir duyuyu sırayla ele alarak ve çocukların zamanla daha fazla keşfedebilecekleri, belirli yönlerini diğerlerinden ayıracak materyalleri geliştirerek yaptı.
Çocukların güzel nesnelerle çalışmayı sevdiğine inanıyordu, böylece bütün malzemeler en büyük özenle hazırlandı. Bu güzelce tasarlanmış nesneler, modern dünyada modasının geçmiş olduğunu göstermek yerine, Montessori’nin ilk gözlemlerinin ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Bu nesnelerin birçoğu, dünyanın dört bir yanındaki tüm okullarda üretilmektedir.
Çocuklar Özgürlük İster
Montessori, özgürlüğü, çocukların kendiliğinden yaratıcı bireyler olarak gelişmelerine izin vermenin en önemli faktörü olarak görüyordu. Eğitimin rolünün, çocukların doğal dürtülerini takip etmeleri için tasarlanmış, harika, dinamik, doğal öğreniciler haline geldikleri ortamlar sağlamak olduğunu gördü.

Çocuklar Kültürlerini Emerler
Montessori’nin çocukların yalnız çalışma ve konsantrasyon geliştirme özgürlüğüne önem vermesi, sosyalliklerinin gelişmesinin önemini küçümsediği anlamına gelmiyordu. Tam aksine, gördüğü tam da çocukların böylesine bir özgürlük içinde çalışmasına izin verildiğinde başkalarına sevgi ve önem verdikleriydi. Çocukların tam anlamıyla çevrelerindeki dünyayı emdiğini, gerçek disiplin ve uyumun zorlanabilir bir şey değil içlerinden gelen bir şey olduğunu gördü.
Büyük Öğretmenler
Montessori, öğretmenlerini direktörler olarak adlandırdı çünkü çocukların faaliyetlerini kontrol etmekten ziyade, duyarlı bir şekilde yönlendirdiklerini düşündü.
Öğretmenden çok psikolog olduklarını ve başarıların, öğretmenlerin, kendi kişisel gelişimlerinin devam eden doğasında olduğu kadar, çocukları bireysel olarak gözlemlemenin duyarlılığına da dayandığını düşünüyordu. Nihayetinde, rollerinin, çocuklara öğretmek değil ortaya çıktığını gördükleri doğal enerjiyi yönlendirmek olduğunu gördü.

Küçük Öğretmenler
Çocukların çalışmalarını yoğun bir şekilde takip ettiklerini gözlemleyen Montessori, küçük çocukların büyük çocukları izleyerek ve dinleyerek doğal olarak ve çok kolay öğrendiklerini fark etti. Hatta çocukların en iyi bu şekilde öğrendiğini gördü ve bir çocuk topluluğu aktif olarak birbirini destekleyip yardım edebildiğinde harika bir şey ortaya çıktı.
Bu nedenle, Montessori okulları, her yaştan çocuğu sosyal bir grup olarak birlikte çalışmaya teşvik eder ve normalde çocukları yaş ve cinsiyete göre bölmez.
Çocuklar Doğal Öğrenicidir
Montessori, doğuştan gelen ihtiyaçlarını takip etmelerine izin verildiğinde, çocukların mutluluk, özgüven, öz disiplin gibi yönlerinde olağanüstü dönüşümler geçirdiklerini gördü.
Bu nedenle, bir çocuğun çalışmasının yetişkinlerin çalışmasından temelde farklı olduğunu gördü: çocuk, sonuç için değil süreç keyifli olduğu için çalışır, iç tatmine ulaşana kadar etkinlikleri tekrar tekrar yapma ihtiyacı duyar ve yük ve yorgunluk hissi yerine çalışma boyunca heyecanlı ve enerjiktir. Çocukların sadece doğal dürtülerine karşı koymaya zorlandıklarında öğrenmeyi sevmeyi bıraktıklarını fark etti.

Sonuç Değil, Süreç
Montessori okulları, çocukların süreçlerde yoğun bir şekilde yer aldıklarında mutluluk duyduklarına inanıyor. Çocuklar içgüdülerini takip etmeleri izin verildiğinde dünyayı sürekli araştırmak isteyen doğal öğrenicilerdir. Çoğu zaman çocukların bu doğal merakı kullanmasına engel olan şey ihtiyaçlarına uymayan dış taleplerdir.
Küçük çocukların ilgisini çeken tek sonuç, kendilerini ve yeteneklerini iyi hissettiren sonuçtur. Bunun yerine kendilerini kötü hissettiren kabul edemeyecekleri sonuçlar olduğunu öğrenirlerse süreçlerden korkmaya başlarlar. Ve bu korku, onların öğrenme sevincini sonsuza kadar bitirebilir.
Montessori okulları, bu nedenle, her çocuğun bir birey olduğuna ve kendisi için doğru tempoda çalışmaya teşvik edilmesi gerekliliğine inanmaktadır. Not ya da sınav yoktur. Çocuklar hiçbir zaman birbiri ile rekabet halinde değildir.
Ve Montessoryanlar, bütün çocukların haklarını aşırı baskıdan korumak için mücadeleye devam ediyor.
Öğrenmek, eğlenceli olmalı!

Montessori ve Çevre
Montessori sınıfı, kendiniz olabileceğiniz, arkadaşlarla dolu, evden uzaktaki evinizdir. İlginç şeylerle dolu ve aynı zamanda kendinize zaman ayırıp sessiz de olabileceğiniz bir yerdir. Ait hissedebileceğiniz ve özel olduğunuzu bilerek büyüyebileceğiniz bir yerdir.
Özenli Hazırlık
Sınıfın düzeni, araştırmaların, iletişimin ve her seviyedeki ilişkinin gelişmesini teşvik eder. Her şey, kalite, güzellik ve çocukların kendileri için bir şeyler yapma kabiliyetlerine olan bağlılığını yansıtır. Montessori, çevrenin dikkatli bir şekilde hazırlanmasının çocukların başarılı gelişimi için gerekli bir bileşen olduğunu gördü.
Çocuğun içinde yaşadığı dünyayı anlaması için duyusal gösterimlerin tamamen çevreye dayandığını fark etti. Bu nedenle, Montessori okullarının düzenleme biçimlerine büyük dikkat gösterdi. Sınıfın, çocukların evde hissettikleri, her şeyin nerede olduğunu bildikleri ve onlara yardım etmek için her zaman yetişkinlere güvenmek zorunda kalmadıkları, mutlu, samimi bir yer olmasını istedi.
Çocuk Boyutlarında Düşünün
Bir Montessori sınıfında her şey, çocukların kolayca erişebileceği şekilde yapılmıştır. Montessori, çocuklara yönelik masa ve sandalye üreten ve çocukların kendi boyutlarında dolap ve raflar kullanmaları gerektiğini düşünen ilk eğitimcidir. Çocukların, okulun, öğretmenlerden ziyade kendilerine ait olduğunu hissetmelerini istedi.
Düzenin çocuklar için çok önemli olduğunu biliyordu ve bu nedenle, her şeyin yerli yerinde olmasını ve tüm malzemelerin mümkün olduğunca düzgün tutulmasını sağladı. Çocukların ilgisini çektiğini gördüğü materyaller üretti ve ilgi duymadıklarını çıkardı. Sağlanan materyallerin çocukların ilgisini çektiğinden emin olmaya çalıştı. Malzemelerin geliştirilmesine öncülük eden ve çevrenin nasıl hazırlanacağını gösteren, çocuklardı.
Yaşam Becerileri
Montessori, çok küçük çocukların kendileri için bir şeyler yapma girişimlerinde genellikle hayal kırıklığına uğradığını ve ihtiyaç duydukları şeylerin, gerçek hayatla mümkün olduğunca yakın ilişki içinde olan, etrafta dolaşırken gördükleri görevleri yerine getirmelerine izin veren belirli etkinlikler olduğunu gördü. Ayrıca, hayatlarındaki yetişkinlerin aksine çocuklar, olabildiğince hızlı sonuç elde etmekle ilgilenmiyor ancak öğrenme süreçlerine çok daha fazla ilgi duyuyordu.
Sonuç olarak, tatmin oldukları zamana kadar etkinlikleri tekrar tekrar yapıyorlardı. Pratik yaşam etkinlikleri bu nedenle Montessori ortamının önemli bir parçası oldu. Küçük çocuğun ilgisini, etrafta dolaşırken gördüğü, ona bağımsızlığını ve kendi hayatının kontrolünü veren etkinlikler çeker. Bu nedenle Montessori, sınıflarında çocukların kendilerine ve çevrelerine nasıl bakacaklarını öğrenmelerine izin verecek maksimum olasılığı sağlayan materyalleri ve etkinlikleri getirdi.
Pratik yaşam alanında, çocukların evde dolaşırken gördükleri, elbise katlama ve geri bozma, kaşıklama ve dökme egzersizleri, karıştırma, çırpma ve rendeleme tablaları, kesme ve düğümleme etkinlikleri ve çocukların öğrenmesine yardımcı olacak diğer birçok aktivite göreceksiniz. Pratik yaşam alanı, aynı zamanda, çocukların kapı açma ve kapama, tepsi ve sandalye taşıma, el yıkama ve kurutma, kitap bakımı ve burun silme gibi diğer önemli görevleri de içeriyor.

Duyusal Malzemeler
Düzen, kesinlik, kendini düzeltme ve sessiz düşünme gereksinimi özelliklerinin hepsi, çocukların olması gerektiği gibi gelişebilmesi için Montessori’nin gerek gördüğü niteliklerdir. Özellikle belirli etkinliklerin çocukların ilgisini çektiğini gördüğünde, Montessori, bu ilgiyi devam ettirecek materyaller geliştirmek üzerine yoğunlaştı.
Her bir duyuyu titizlikle ele aldı ve çocukların mevcut tecrübelerini aydınlatmaya ve genişletmeye nasıl yardımcı olabileceğini düşündü. Malzemelerdeki spesifik nitelikleri izole ederek ve her kümeyi her zaman rafine seriler halinde derecelendirerek, çocuklara duyularının her birini daha da hassaslaştırma yeteneği kazandırabildi.
Bu alandaki egzersizlerin çoğu aynı zamanda, çocuğun, uzunluk, genişlik, sıcaklık, kütle ve renk ile ilişkili duyusal izlenimlerini düzenlemesi, sınıflandırması ve seri hale getirmesini sağlayarak daha ilerde göreceği matematik ve dil çalışması derslerine dolaylı bir hazırlık yaptı.

Matematik
Montessori, çocukların matematik zekasına sahip olduğuna inanıyordu ve matematiğin öğretilme şeklini kökten değiştirdi. Birçoğu dünya çapında eğitimciler tarafından taklit edilmiş harika malzeme setleri geliştirdi. Matematik kavramı, öncelikle çok somut bir formda, ardından da soyut yazılı versiyonuyla sunulmaktadır.
Matematik materyalleri, nicelik kavramını ve 1’den 10’a kadar olan sayıları tanıtmaktadır. Daha sonra, çeşitli boncuk ve sembol kartları kullanarak çocuk, sayıları toplama, çıkarma, çarpma ve bölme işlemlerini somut olarak deneyimleyerek ondalık sistemdeki sayılara aşina olur. Bu işlemler, çocuklara hesaplamayı öğretmekle kalmaz, aynı zamanda sayıların nasıl kullanıldığı konusunda derin bir anlayış sağlar.
Dil
Montessori, dolaylı hazırlığa içten inanırdı. Bunu söylerken kastettiğimiz, çocukların yaptıklarının farkına bile varmadan neler yapabileceğini öğrenebilecekleri akıllı yollar bulduğudur.
Örneğin, çocukların çizim yaparken kullanacakları metal setleri hazırlamasının nedeni, sonra öğrenecekleri yazma için ince motor becerileri oluşturmalarına yardımcı olmaktı. Pratik yaşam alanı ve duyusal egzersizlerin birçoğu, bu düşünülerek tasarlanmıştır.
Çocuk hazır olduğunda harflerin fonetik seslerini öğretmeye başlarız, sonra sözcük oluşturma ve tanımaya geçip kitap okumayla devam ederiz. Yazı yazmanın, çocuğun bilgisini sunma doğal arzusunun bir parçası olarak ve neredeyse daima okumadan önce geldiğini fark etti.
Çocuklar ve öğretmenler için en harika zamanlardan biri, çocukların düşüncelerini kağıda döktüklerini keşfetmenin heyecanını paylaştıkları ve bunu takip eden yazma gelişimi patlamasının olduğu zamandır.

Kültürel Çalışmalar
Montessori, küçük çocukların merak dolu olduğunu ve kendileri için yeni şeyler keşfetmeyi sevdiklerini gördü. Ayrıca, işleri giderek daha karmaşık yollarla keşfetmek istediklerini fark etti. İlgilerini çekebilecek şeyler denediğinde, ne kadar bilmek istediklerini ve ne kadar çok hatırladıklarını görmek onu şaşkına çevirdi.
Bu nedenle, dünyayı kendi çevrelerinin ötesinde anlamalarına yardımcı olacak başka yollar bulmaya çalıştı. Çocukların biyoloji, coğrafya, temel bilim ve tarih ile ilgili öğrenmelerine yardımcı olan çok çeşitli materyaller geliştirdi. Bu alanların her biri, daha sonra çocuklara, metamorfoz, yaşam döngüsü, arazi oluşumu, gezegenler ve zaman çizelgeleri gibi kavramları keşfedip deneyimlemelerine olanak sağladı.
Çalışmalarının diğer tüm alanlarında olduğu gibi, çocukların da onu kendi ilgi alanlarına götürmesi için dikkatli davrandı ve tanıtılan yeni şeylerin sadece basit kısımlarını değil teknik isimlerini de çok kolay öğrendiklerini gördüğünde hayrete düştü. Aslında Montessori çocukları, okudukları konularda derinlemesine bilgi sahibi olan yetişkinleri, sıklıkla şaşırtmaktadır.

Sanat ve Yaratıcılık
Montessori, çocukların kendilerini özgürce ifade edebilmelerinin çok önemli olduğunu düşündü. Bununla birlikte, kesme ve tutkallama gibi ince motor beceriler gerektiren aktivitelerin onları sıklıkla hayal kırıklığına uğrattığının da farkındaydı. Bu nedenle, çocukların gerekli yetenekleri geliştirmelerine yardımcı olacak birçok dolaylı etkinlik geliştirdi.
Montessori ortamı, farklı ve heyecan verici materyalleri denemek için fırsatlarla doludur. Boyama, şarkı söyleme, enstrüman çalma veya dans etme gibi etkinlikler, çocukların duygularını ve hislerini ifade edecek özgür bireyler olmalarına, hareketin, sesin, rengin ve duyuların zengin dünyasından hoşnut olmalarına olanak sağlanıyor.
Hayal Gücü
Montessori okulları, çocuklara, gerçek dünyadaki gerçek faaliyetlere dayanan ekinlikler sunma eğilimindedir. Montessori, çok küçük çocukların gerçek dünyaya dayanan deneyimlere ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. Bu nedenle, bir Montessori okulunda çocukların, taklit etmekten ziyade gerçekten yıkama, temizlik ve pişirme yaptıklarını görmek daha olasıdır.

Açık Hava
Açık havada olmak çok önemlidir. Çocuklar, tırmanırken, atlarken, sallanırken bariz motor beceriler geliştirir, üstelik eşyaların etrafında dolanarak saklambaç oynarken olduğu gibi sosyal beceriler de geliştirir. Montessori, çocukların dünyanın özüne dokunması gerektiğine inanıyordu, bu nedenle, çamurla oynamayı, bahçe işlerini ve bitki yetiştirme etkinliklerini hatta küçük evler inşa etmelerini destekliyor, onları cesaretlendiriyordu. Kum havuzlarının bir Montessori kreşinde yeri olmadığı inancının aksine, Maria Montessori’nin bu fikri icat ettiği öne sürülmüştür.
Sosyal Beceriler
Çocuklar, kültürümüze bağlı olarak, neden el sıkıştığımızı ya da öpüştüğümüzü ya da burnumuzu ovduğumuzu doğuştan gelen bir iç bilgiyle öğrenmez ancak Montessori sınıflarında uygun tebrik etme biçimlerini öğrenirler. Diğer kültürlerden haberdar olduklarında, farklılıkları kutlamaya ve eşit derecede değer vermeye teşvik edilirler.
Ders süresi boyunca çocuklara, sınıf içinde nasıl sessizce ve dikkatlice hareket edecekleri, sandalyeleri itecekleri, başkalarının ilgisini kibarca çekmeden önce nasıl sabırla bekleyecekleri öğretiliyor ve rahatsız etmeden diğerlerinin çalışmasına izin vermenin önemi hatırlatılıyor. Sınıftaki bu temel kurallar her çocuğa güven verir.
Çocuklar ayrıca, birinin yardıma ihtiyacı olup olmadığını fark etmeyi ve hiç kimsenin işe yaramak için çok küçük olmadığını öğrenirler.

Sevgi Dolu Bir Topluluk
Her şeyden önce, bir Montessori ortamında, yetişkinler ve çocuklar birbirine değer verir ve bunu göstermekten çekinmez. Bu ortam, ilginizi çeken her şey hakkında, ilginizi çekmeyenlerden korkmadan, mümkün olduğunca çok şey öğrenebileceğiniz bir yerdir. Burada kendiniz olabilirsiniz ve öğrenmeyi gerçekten sevmeyi öğrenebilirsiniz.
Öğretmenler
Montessori öğretmenleri, çoğunlukla direktör olarak adlandırılır çünkü bu yaptıkları işi daha iyi özetler. Direktörler, çocuğa öğretmek yerine onu öğrenme fırsatlarına yönlendirir. Bir Montessori okulundaki personel, sakin ve telaşsız olmalıdır ve oda çevresinde dikkatli ve sessiz hareket etmelidir.
Çocukların bireysel ihtiyaçlarına, sıkılmalarına veya mutsuz olmalarına neden olacak kadar bekletmeden önce cevap vermeleri gerekir, ancak farkındalıklarını ılımlı bir şekilde sürdürürler, böylece çocuklar denetleniyormuş gibi hissetmezler.
Öğretmenler, kesinlikle bağırmamalı, sakinliklerini kaybetmemeli, asla vurmamalı, bir çocuğu sarsmamalı ya da itmemeli hatta sinirli bir şekilde bile konuşmamalıdır. Hoş ve kibar olmalı, öfkelenmeden sağlam durabilmeli ve kötü davranışlarla cezalandırma yerine sempati ve yardımla baş edebilmelidir.
Bütün çocuklara saygı gösterilmeli, aşağılanmamalı ya da gülünmemeli ve sözleri ciddiye alınıp düşünceli ve nazik bir şekilde cevaplanmalıdır.

Montessori Evde Uygulama
Montessori çocuğunuza evde nasıl yardımcı olursunuz:
Saygı ve Bağımsızlık
Montessori okullarında vakit geçiren çocuklar, dünyayı olasılıklarla dolu heyecan verici bir yer olarak düşünmeyi öğrenirler. Kendilerini, kendileri için her şeyi yapabilecek güçlü kişiler olarak görmeye başlarlar. Yetişkinleri, gerektiğinde orada bulunan ancak aşırı derecede müdahale etmeyen veya faaliyetlerini kontrol etmeye çalışmayan yararlı arkadaşlar olarak görürler. Çünkü Montessori öğretmenleri, küçük çocuklara birey olarak saygı duyar ve onları dinamik, doğal öğreniciler olarak görür.
Yaratıcı Merakla Beslemek
Montessori çocuğunuz, gün içinde ne olup bittiğini ya da yarın ne olacağını düşünerek eve gelecek: aşçılık projelerinden, kelebeğin yaşam döngüsünü öğrenmeye, sayma ve yazma becerilerini keşfetmenin keyfine kadar.
Bu nedenle, ebeveyn, bu büyüyen güven ve yaratıcı merakı destekleyen ev ortamları sağlayabilirse, bu, gerçekten faydalı olur. Çocuğunuzun zaman çizelgesini yavaşlatması, heyecanlı olduğu veya ilgisini çeken şeyleri paylaşması için zaman geçirmesi gerekir.
Çalıştıkları projelere bağlı olarak Montessori çocukları, böceklerin farklı türleri, yaprakların şekilleri veya geometrik şekillerin isimleri ile ilgili inanılmaz derecede bilgili hale gelir. Bir anne ve babanın çocuğunun yeni bilgi ve heyecanını paylaşmak için çok meşgul ya da yorgun olması yıkıcı olabilir.

Gerekli Araçları Sağlamak
Montessori çocukları, okulda yetişkinlerin yardımı olmadan ihtiyaç duydukları her şeye erişebilirler. Çizmek, kesmek, yapıştırmak, yazmak, kitap yapmak, kuleler kurmak veya okumak isteyebilirler. Okulda her şeyin kendi yerinde bulunabileceğini ve kullandıktan sonra aynı yerine kaldırmanın başkalarının işini kolaylaştıracağını bilirler. Bu yüzden Montessori çocukları diğerlerini düşünme ve tertipli olma eğilimindedir.
Aynı düzeni evde de sağlayabilirseniz bu, çocuğunuzun aynı şekilde düşünceli ve bağımsız olmasını devam ettirmeye yardımcı olacaktır. Kolayca erişilebilen özel dolaplar ve raflar, kutulara ve tepsilere özenle yerleştirilen malzemeler ve etkinlikler çocuğun yaptığı işin önemli olduğunu hissetmesine yarayacaktır.
Okulda verilen etkinliklerin çoğu evde kolayca çoğaltılabilir. Çocuğunuzun öğretmenlerine sorarsanız, o sırada özellikle ilgilendiği şeyleri size bildirir. Çocuklar için yapabileceğimiz en önemli şeylerden biri, onların neye heyecanlandıklarını bilmek, keşfettikleri ve anladıkları bütün etkinliklerde onları desteklemek için onların ilgi alanlarını takip etmektir.

Yerinde Tutmak
Baskılar ve dış beklentilerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Yaşamın ilk yılları, geriye kalan her şeyin onun üzerine kurulu olduğu temel olarak kabul edilir. Her çocuk doğal merak ve öğrenme arzusu ile doludur ve yalnızca doğru ortamda özgür bırakılması gerekir. Bu şekilde öğrenme, yetişkinlikte nadiren gösterilen yoğunlaşma ve tutku ile karakterize edilir. Montessoryanlar, bunun, çocuklarımızda koruyabileceğimiz en önemli özellik olduğunu düşünüyorlar.
Ancak çoğu kez bu değerli doğal kaynak, dışarıdan gelen baskılarla tehdit altındadır: tüm sayılarınızı başkalarından önce öğrenme baskısı, adınızı yazabilmenizle ilgili baskılar, şekilleri doğru şekilde boyamak, kabul edilebilir şeyler çizmek, ona kadar saymak, oturup ne yapılacağının söylenmesi için beklemek. Ve erkekler ve kızların öğrenme süreçlerinin çok farklı olduğunu bildiğimiz halde, erkeklere kızların yaptığı şeyleri yapmaları için yapılan baskılar.
Dünyayı keşfetmek ve daha fazla bilgi edinmek için içten gelen baskı faydalı olsa da dıştan gelen baskı çok tehlikeli olabilir. Bu tüm doğal süreçlere müdahale edebilir ve doğal olarak büyük risk alabilen kişilerken, korkak olmamıza neden olabilir. Sadece sonuçlara bakılarak değerlendirildiğimizi, bizi heyecanlandıran ve iyi hissettiren şeylerden ziyade yapmak zorunda kalacağınız işleri yapmanızı söyleyebilir.
Bu yüzden, Montessori ebeveynlerinden çocuklarına gerçekten güvenmelerini, bu dış baskıyı görmezden gelip çocuklarının sahip olduğu ve keyif aldığı bireysel yetenekler ve becerilerini kutlamalarını istiyoruz.
Sevgi
Bir çocuğun sevgisi başka hiçbir şeye benzemez. Hayatlarında başka hiçbir zaman çocuklarımız, onlara doğru yaklaşmamıza bu kadar bağımlı olmayacaklar. Mutlu, hassas, sevecen öğretmenlerle dolu bir okul ortamı seçerek ve çocuğa dünyada önemli bir kişi olduğunun tekrar kanıtlandığı bir ev ortamı sağlayarak her çocuğun, kendini, başkalarını ve içinde yaşadığımız büyük dünyayı önemseyen biri olarak güvenli ve kendinden emin bir şekilde büyümesine olanak veriyoruz.
Ünlü Montessoryanlar
Taylor Swift
Taylor Alison Swift (13 Aralık 1989 doğumlu) Amerikalı, Grammy ödüllü şarkıcı, söz yazarı. Pennsylvania, ABD’de 1994-1996 yılları arasında Montessori çocuğuydu. Yakın zamanda eski okuluna 25000 $ bağış yaptı.
Anne Frank
Anne Frank, bütün dünyada, 2. Dünya Savaşı sırasında Alman işgali altındaki Hollanda’da geçen ergenliğini anlattığı Het Achterhuis günlük kitabı ile tanınıyor. Günlük, Nazi antisemitizminin Yahudi ve Hollanda toplulukları üzerinde etkilerini anlatıyor. Anne, Amsterdam’a taşınmadan önce Frankfurt’ta üst sınıf Yahudi bir ailede dünyaya geldi.
Ailesi, Anne için küçük bir Montessori Okulu seçti ve sıradan bir öğrenci olarak hatırlandı ancak ortalama bir öğrenciden daha fazla çizim yeteneğine sahipti (tipik Montessoryan karakteristiği).
Jeff Bezos
Jeffrey Preston Bozos (12 Ocak 1964 doğumlu), amazon.com kurucusu, başkanı, genel müdürü ve yönetim kurulu başkanı.
Tana Ramsay
Tana Ramsay, üç çok satan aile yemek kitabı yazarı ve dört küçük çocuk annesi, aynı zamanda nitelikli bir Montessori öğretmeni. Montessori, Tana’nın kalbine yakın bir amaç.
“İngiltere’de Montessori nispeten iyi biliniyor ancak az anlaşılıyor. Montessori metodu olağandışı bir metotmuş gibi görünüyor ancak, aslında, çocukların öğrenmelerini destekleyen basit ve mantıklı bir yol.”
“Kendi ailem Montessori’den oldukça faydalandı ve eğitimin en cesaret verici ve besleyici formunu oluşturduğunu düşündüğüm Montessori amacına, farkındalığı artırmak istiyorum.”
Larry Page ve Sergey Brin
İnternet arama motoru Google, Larry Page ve Sergey Brin tarafından kuruldu. Çocukluklarından beri arkadaşlar, başarılarının nedeninin ikisinin de ailesinin üniversite profesörleri olup olmadığı sorulduğunda onlar, kendilerine yetmeyi ve kendi kendilerini yönetmeyi öğrendikleri bir Montessori okuluna gittiklerini söylüyorlar. Montessori eğitiminin kendileri için düşünmeyi öğrettiğini ve kendi çıkarlarını sürdürme özgürlüğünü verdiğini söylüyorlar.
Başkan Woodrow Wilson
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodrow Wilson, görev süresi boyunca Beyaz Saray’ın bodrum katında, çalışanların çocuklarının gitmesi için bir Montessori okulu kurdurmuştur ve kendi kızı da bir Montessori öğretmenidir. Margaret Wilson, 1915’de Dr. Montessori’yi Amerika’ya getiren komitedeydi.
Julia Child
Julie ve Julia filmi, ünlü şef Julia Child’ın yaşamı hakkında yeni bir farkındalık getiriyor. Julia Child, Maria Montessori ile birlikte eğitim almış, May ve Augusta Davies tarafından işletilen yerel bir Montessori okuluna gönderildi. Julia Child & Company adlı kitabında, elleriyle çalışmayı sevmesinin Montessori deneyimiyle alakalı olduğundan bahsediyor. Julia Child, yaratıcılığı, insiyatifi ve özgüveni örneklendiren kişilerden biri.
Gabriel Garcia Marquez
Edebiyat dalında Nobel ödülü kazanan Gabriel Garcia Marquez, Montessori okuluna gitmiştir ve bu felsefenin hevesli bir destekçisidir. “Çocukları dünyanın güzelliklerine duyarlı kılan ve yaşam sırrına dair merak uyandıran bir yöntem olduğu için Montessori’den daha iyi bir yöntem olduğuna inanmıyorum.”
‘Yüz Yıllık Yalnızlık’ adlı kitabı, son 25 yılın dünya edebiyatını en çok şekillendiren kitabı olarak adlandırıldı.
Jacqueline Onassis
35. ABD Başkanı John F. Kennedy’nin karısı Jacqueline Onasis (1929-1994), hayatının ilk yıllarında bir Montessori okuluna gitti. Daha sonra, Aristotle Onassis adlı Yunan armatör ile evlendi ve kitap editörü olarak başarılı bir kariyer elde etti.
Yo Yo Ma
Çağımızın en çok aranan çellistlerinden biri olan Yo Yo Ma, tüm dünyada seçkin şeflerle ve orkestralarla birlikte sahne aldı. 1955’de Paris’te dünyaya gelen Ma, ilk halka açık resitalini 5 yaşında verdi. 19 yaşına geldiğinde Rostroparich ve Casals gibi ustalarla kıyaslandı. Harvard Üniversitesi’nden mezun oldu, şu an karısı ve iki çocuğuyla birlikte Boston’da yaşıyor. Kızı Emily, Lexington Montessori Okulu’na okul öncesi öğrencisi olarak gitti.
Montessori Life dergisine verdiği bir röportajda, “Düzen, yaratıcı yaşamın kesinlikle çok önemli bir parçası ve Emily bunu Montessori deneyiminden aldı.” dedi.

MONTESSORİ MALZEMELERİ
0 – 6 AY İÇİN MONTESSORİ MALZEMELERİ VE OYUNCAKLARI
0 – 6 aylık bebekler için Montessori malzeme ve oyuncak tavsiyelerini aşağıda bulacaksınız.
- Basit ahşap bir A çerçevesi, çocuğun bakıp kavramaya çalışması için yeterli olacaktır. Kolaylıkla kırılabilecek süslü plastik parçalara gerek yoktur.
- Kabarık oyuncaklar, bez kitaplar, küçük çıngıraklar ve tığ işi yumuşak toplar, çocukların ellerini kullanmalarını ve elleriyle kavramalarını geliştirir.
- Gümüş bir çıngırak, özellikle küçük çocuklar için harikadır, çünkü birçok duyuyu geliştirir. Bebeğin, önce bir süre, sonrasında daha uzun süreler kavrayabilmesi ve elinde tutabilmesi için küçük ve yeterince hafif olması gerekir. Ayrıca yumuşak bir ses çıkararak işitsel uyarıyı ve çocuk ağzına aldığında sıcak ve soğuk uyarılarını sağlayabilir.
- Ahşap oyuncaklar özellikle estetik açıdan güzeldir, uzun süreli kullanılabilir ve çocuklara plastik oyuncakların çoğundan daha doğal, farklı bir doku hissi verir. Çocuk, oyuncaklarına çeşitli şeyler yapmaya çalışacağından, çocuğun büyüme yıllarına dayanacak kadar sağlam olmalıdır.
- Bebek dönenceleri de özellikle bu yaştaki çocuklar için harikadır. Bu dönenceler, bebeğin bakışlarını çekmek için, siyah ve beyaz ya da sadece farklı renklerle kontrast olacak şekilde olabilir. Doğal ışığı yansıtan dönenceler de bebekler için çekici olacaktır.
0 – 3 YAŞ İÇİN UYGUN MONTESSORİ MALZEMELERİ / OYUNCAKLARI
Montessori felsefesiyle uyumlu olarak, farklı yaş grupları için önerilen bazı Montessori malzemeleri / oyuncaklarını ve bazı gelişimsel fikirleri burada bulabilirsiniz.
Birçok kaliteli oyuncak, hangi yaş grubuna uygun olduğunu seçmeniz için yaş rehberleri içerir, ancak bunların sadece kılavuz olduğunu ve küçük çocukların etrafındaki küçük parçaları daima kontrol etmeniz gerektiğini unutmayın.
Malzemelerin kalitesi geçerli bir değerlendirme ölçütüdür; doğal ahşap oyuncaklar, plastik olanlardan daha uzun süre dayanır ama yıkamada belirli zorluklar çıkaracaktır.
Lillard ve Jessen (2003, ‘Başından Beri Montessori’), “Tek amacınız çocuğunuza dünyayı keşfetmesi için bir anahtar vermek.” der. Oyuncaklar ve malzemeler bu anahtar olabilir, gerçek dünyayı kavrayabilmelerine, çocukların düzenleri ayırt etmelerine ve çevreyi anlamalarına yardımcı olur. Bu çocuk için gerçek bir hediyedir.
Bebekler için Montessori Malzemeleri / Oyuncakları
- Doğumdan 6. aya kadar bebekler, görme, ses ve dokunma duyularını keşfeder.
- 6 – 12 ay; hareket etmede gelişme, emekleme, yürümeyi öğrenme. Nesneler hala ağza alındığı için güvenlik önemlidir.
- 12 – 18 ay; bu yaştaki çocuklar işlerin nasıl yürüdüğünü merak eder ama yine de çoğu nesneyi ağızlarına koyarlar. Hareket, koordinasyon, manipülasyon becerileri hala gelişmektedir.
0 – 18 Ay için Montessori Malzeme / Oyuncak Fikirleri
- Yumuşak oyuncaklar
- Parlak, kontrast renkleri olan nesneler
- Çıngıraklar (ahşap veya gümüş)
- Bebek dönenceleri (çocuğun dikkatini çeken, yansıtıcı)
- Gıcırtılı oyuncaklar
- Müzik kutuları
- Toplar (çeşitli ebat ve dokularda)
- Oyuncak sergileri
- Bloklar
- Yıkama ve dökme oyuncakları
- Basit ahşap müzik aletleri
- İtme veya çekme oyuncakları
- Topaçlar
- Kutular
- İç içe geçirme oyuncakları
- Halkalar ve düzlemler
- Tahta kitaplar
Çocuklar için Montessori Malzemeleri / Oyuncakları
- 18 – 24 ay; çocuklar olayları kontrol etmeyi ve dünyayı organize etmeyi öğrenir, çok az bir tehlike duygusu taşırlar. Çoğunlukla paylaşmazlar. Sizi taklit etmek isterler ancak hala bağımsızdırlar.
- 2 – 3 yaş; yetişkin dünyasının daha fazla taklit edilmesi ve araştırılması. Çocuklar, nesneleri manipüle etmekten, kendi kişiliklerini ifade etmekten ve her şeyi test etmekten hoşlanırlar.
18 Ay – 3 Yaş için Montessori Malzeme / Oyuncak Fikirleri
- İşaretleme oyuncakları
- Ahşap testereler
- Bloklar
- Kum havuzu oyuncakları
- Çekiçler ve mandallar
- Ahşap hayvanlar
- Sallanan at
- Pastel boyalar, renkli kalemler
- Boyalar, şövale
- Basit müzik aletleri
- Ev eşyaları (gerçek, çocuk boyutunda)
- Hareketli oyuncaklar (kamyon gibi)
- Büyük iplik geçirme boncukları
- Fasulye poşetleri
- El arabası veya vagon
- İç içe kenetlenen bloklar
- Oyuncak bebek eşyaları ve kıyafetleri
- Büyük karton kutular
- Oyun hamuru
- Gerçekçi hayvanlar (çiftlik veya hayvanat bahçesi)
- Çocuk boyutlarında temizleme aparatları (paspaslar, süpürgeler, bahçe aletleri)
- Basit hikaye kitapları

MONTESSORİ MALZEMELERİ VE ÖĞRENME ORTAMLARI
Ortam
Montessori öğrenme ortamı, geleneksel modelden çok farklıdır. Öğretmenin öğrenciye öğrettiği bilgi yerine öğretmen, çocuğun, çevreyle temas kurmasına, akıllı seçimler yapmayı öğrenmesine ve hazırlanmış bir ortamda çalışmasına yardımcı olur. Öğretmen, daha sonra çocuğun konsantrasyonunun dağılmasını engeller.
Bu, çocuğun hayatı boyunca öğrenmeyi sevmesini teşvik eder. Öğrenci, anne – baba veya öğretmen, çevre üçgenini aklınızdan çıkarmayın. Çocuğun araştırmasını ve yaratıcılığını besleyen kitaplara, materyallere, projelere ve derslere iyi düşünülmüş tanıtımlarla erişkinlerin, çevreyi hazırlaması ve hazırlamaya devam etmesi, çocuğu çevreyle bağlantılı hale getirir.
Bu şekilde öğretilen çocuklar, hem akranlarının hem yetişkinlerin eğitim seviyesini aşar, daha sonra kendileri için cevaplar bulmayı öğrenirler. Montessori ortamı konu alanına göre düzenlenmiştir: pişirme, temizlik, bahçe işleri, sanat, hayvan bakımı, kütüphane köşesi, vb. Çocuklar masada oturmak ya da odada dolaşmak konusunda özgürdür.
Bir çocuğun seçtiği şey üzerinde ne kadar çalışabileceğinin sınırı yoktur. Bir günde herhangi bir zamanda, pratik çalışma, matematik, dil, bilim, tarih, coğrafya, sanat, müzik vb. konularının her biri, birbirlerinden öğrenen karışık yaş gruplarındaki çocuklar tarafından dikkatli gözlem, bireysel dersler, kayıt tutma ve öğretmenin de yardımı ile her seviyede incelenir.
Montessori Bilgileri, Oyuncakları ve Eğitim Malzemeleri
Tıpkı Montessori ile ilgisi olmayan okullar ve eğitim merkezlerini tanımlamak için “Montessori” kullanıldığı gibi bu isim, Montessori ile hiçbir ilgisi olmayan oyuncaklar ve malzemeler için de sıklıkla kullanılıyor. Tedarikçiler çoğu zaman, güzel şeylerden bir seri ile başlar ve sonrasında giderek daha fazla şey katarlar ve bir Montessori okulunun kalitesinden uzaklaşırlar.
Örneğin; bir Montessori öğretmeni, doğal malzemeleri seçerek plastikten kaçınır. Ayrıca kitler veya setler yoktur, bunun yerine çocuğun gerçek işi yapmak için kullandığı güzel ve gerçek materyaller vardır. Roma’da açılan ilk okulda her ne kadar oyuncak bebekler ve yaratıcı oyuncaklar olsa da, çocuklara seçim hakkı verildiğinde her zaman gerçek dünyayla ve onun görkemiyle iletişimde bulunmayı ve çalışmayı tercih ettikleri keşfedildi.
Montessori okullarında, didaktik veya öğretici materyaller kadar, uzun yıllardır duyusal materyaller gibi şeylerin de üretimini denetleyen bir komite vardır. Bundan sonra üründe, düşünmeden yapılacak değişimler ya da sanatsal değişimler yöntemin başarısının bozulmasına neden olabilir, bu nedenle bunlardan kaçınılmalıdır.
Aşağıda yararlanabileceğiniz iki örnek verilmiştir.
Micheal Olaf Montessori
65 Ericson Court, Arcata, California, 95521, USA
0-7 yaş arası çocuklar, veliler ve öğretmenler için Montessori oyuncak ve malzemeleri: Montessori Shop
Toptan: Öğretmen eğitim merkezleri, ebeveyn grupları ve okullar için Micheal Olaf kitapları ve DVD’leri toplu satılır.
Sertifika: Micheal Olaf’ın ortağı olan Susan Mayclin Stephenson, 0-3, 3-6, 6-12, M.ED’de AMI Montessori diplomasına sahiptir. www.susanart.net
Şirketin kuruluşu: Micheal Olaf 1983’de kuruldu.
Web siteleri: SHOP, https://www.michealolaf.net ve https://www.michealolaf.com
E-posta: [email protected]
Telefon: 707-826-1557
FAX: 707-826-2243
Hizmet verilen bölgeler: Birçok ülke.
Maitri Öğrenme
131 Tob Hill Road, Westhampton, MA 01027
Malzemeler: Dünyadaki Montessori okullarında ve öğretmen eğitim merkezlerinde kullanılan, basılmış Montessori materyallerinin (3 parçalı kartlar, eşleme kartları, fonetik okuma kartları, tanım kitapları, vb.) ekolojik üreticileri. Bütün fotoğraflarda nesneler izole edilmiştir ve en gelişmiş pedagojik düzene sahiplerdir.
Sertifika: Sahibi, 3-6 AMI sertifika sahibi, Harvard Üniversitesi Psikoloji Mastırını bitirmek üzere, anne, Montessori öğretmeni, Mentor öğretmen ve tıbbi eğitmen olarak yirmi küsur yıllık tecrübesi vardır. www.maitrilearning.com/aboutus
Şirketin kuruluşu: Maitri Öğrenme 2003 yılında kuruldu.
Web sitesi: https://www.maitrilearning.com
İletişim: [email protected]
Telefon: 413-529-2868
Hizmet verilen bölgeler: Birçok ülke.
MONTESSORİ EĞİTİM ORTAMLARI VE MALZEMELERİ – DOĞUMDAN 12 YAŞA KADAR
Dikkatli bir şekilde seçilen seyrek materyallerin olduğu bir ortam, çocuğa çalışma, konsantrasyon ve sevinç duygusu verir. Kalabalık ve kaotik bir ortam strese neden olarak çocuğun enerjisini dağıtabilir.
Montessori eğitimi daha popüler bir hale geldikçe “Montessori” etiketli daha fazla malzeme üretilmeye başlanmıştır ve bunların arasından gerçek olanı seçmek için daha fazla dikkat gerekir. Çok fazla sayıda materyal ya da uygun olmayan materyal çok az sayıda materyalden daha kötüdür.
Doğumdan 6 yaşa kadar: Bir çocuk 6 yaşından önce, bütün duygularıyla ve hareketlerle çevreyle direk temas ederek öğrenir, çocuk çevredeki her şeyi neredeyse emer. Bu gelişme dönemi için, evde ve okulda oyuncaklar ve malzemeler, çocuğun özsaygı, çevresine saygı ve özen ve güzelliği takdiri geliştirmesi için en iyi kalitede olmalıdır.
6 – 12 yaş: 6 ila 12 yaş arası, “hayal kurma yaşları”dır, çocuklar çok üretkendir (çizelgeler, modeller, kitaplar, zaman çizelgeleri, haritalar, oyunlar, vb.) ve bu üretkenliğin devam etmesi için şartlara bağlıdırlar, bu nedenle ortam sürekli olmalıdır. Çarpma boncukları gibi görsel manipülasyon malzemeleri de daha büyük çocuklar için kullanılabilir ancak çocuk soyut çalışmaya hazır olduğunda bunların bırakılması gerekir.
Bu yaş grubu için malzemeler, Montessori öğretmen eğitimi sırasında yapılır ve eğitimsiz öğretmenler için genellikle bir değer taşımazlar. Bununla birlikte, çocuğun seçimine saygı duyma ve ilgi alanlarının yönünü takip etme felsefesi her yerde değerlidir.
12 yaş ve üstü: 12 yaşından 18 yaşına kadar, çocuğun eğitimi daha geleneksel hale gelir: kitaplar, bilgisayarlar, staj ya da sosyal çalışma yaptığı yerlerdeki araçlar. Bu dönem, çocuğun gerçek dünyada çalışmayı öğrendiği dönemden yetişkinliğe geçişidir. Ortam çocuk için artık, çiftliği, halk kütüphanesini, iş yerini, büyük bir topluluğu kapsar.
Yetişkinlerin özel ilgileri genellikle bir ya da iki alanla sınırlı olduğundan, bütün yaşlarda, her alanda materyaller ve dersler ve her konuda deneyim ile tanıştırdığımızdan ve onu, kendi ilgi alanlarımızla sınırlandırmadığımızdan emin olmalıyız. Ünlü müzik eğitimcisi Dr. Shinichi Suzuki’nin ifadesiyle; “Kültürel çevresinde bulunmayan şey, çocuğun içinde gelişmeyecektir.”.
EV İÇİN VE EVDE EĞİTİM İÇİN MONTESSORİ ORTAMLARI
Birçok aile Montessori ilkelerini, bebekler için destekleyici ortamlar sağlamak, Montessori ya da başka okula giden çocuğunu desteklemek, okul çalışmalarını daha canlı kılmak, bağımsızlığı öğretmek veya bazen çocuklarını tamamen evde eğitmek için kullanıyor. Genellikle bu ebeveynler yanlış olarak, Montessori okulları için yıllardır üretilen, pahalı malzemelere ihtiyacı olduğunu düşünüyor.
Bu malzemeler, birçok çocuğun uzun yıllar boyunca sürekli olarak bunları kullanmasına karşı dayanıklıdır ve pahalı olmasının nedeni de bu dayanıklılıktır. Bu malzemeler olmadan da bir Montessori ortamı sağlamak oldukça mümkündür.
Montessori evde eğitim web sitesi: https://www.montessori.edu/homeschooling
TELEVİZYONUN ROLÜ
Televizyon, elbette ki eğitim için değerli bir araçtır ancak, diğer deneyimlerle dengede tutulmak zorundadır. Bu dengeyi desteklemek için The Atlantic Monthly dergisinin 1997 yılı Temmuz sayısından bir alıntı: “Susam Sokağı yirmi yıldır yayınlanıyor. Gerçekten de, Susam Sokağı’nın internetin bugün herkesin öğrenmesine uygun olması fikri, 70li yıllarda ortaya çıktı. Peki, şimdi üniversiteye giren yaratıcı ve parlak öğrencilerin demografik dalgası nerede?
Çocuklar gerçekten televizyon izlemeyi öğrenmek zorunda mıydı? Öğrenmenin her zaman renkli ve eğlenceli olacağı beklentisini yaratmadık mı? Sonuç olarak, Susam Sokağı’nın hedefleri ile çocukların bilgisayarlarınınkiler arasında bir paralellik görüyorum. Her ikisi de yaygın, pahalı ve çocukları hareketsiz oturmaları için teşvik ediyor.
Her ikisi de animasyon karakterleri, gösterişli sayılar ve garip rastgele sesler içeriyor. Her ikisi de sadece ekranı izleyerek, işsiz ve disiplinsiz bilgi edinilebileceğini hissettiriyor.”
“Televizyon… bir karşıt deneyim ve bir anti-bilgi makinası, çünkü bireyleri kendilerinden ve çevrelerinden ayırıyor ve diğer insanların görmelerini istedikleri şeyleri pasif olarak izlerken yaşıyormuş gibi olduklarına inanmalarını sağlıyor.” Dr. Silvana Montanaro, MD, Psikiyatr, Montessori Öğretmeni – Eğiticisi
“Televizyon ekranının birincil tehlikesi, ürettiği davranışta değil engellediği davranışta yatar. Televizyonun açılması çocukları, yetişkinlere dönüştürür.” Urie Bronfenbrenner, Cornell Üniversitesi İnsan Gelişimi Profesörü